Derleme

Romatolojik ayırıcı tanıda onkolojik değerlendirme

10.2399/raed.19.69188

  • Ahmet Çayakar

Gönderim Tarihi: 02.01.2019 Kabul Tarihi: 04.03.2019 J Turk Soc Rheumatol 2019;11(2):117-131

Pratik hayatta belirgin bir sebeple izah edilemeyen ağız kuruluğu, lokomotor sistemde ağrı ya da şişlik, kas güçsüzlüğü, ateş yüksekliği, kilo kaybı, Raynaud fenomeni, lenfadenopati, splenomegali, cilt sertliği ve döküntü gibi durumlarda romatolojik ayırıcı tanıya gidilmektedir. Onkolojik geçmişi temiz olan bir kişide var olan yakınmaların okült bir kanserin immün sistemde yaptığı disorganizasyon nedeniyle ortaya çıkmış olabileceği fikri birçok klinisyen için kafa karıştırıcı bir durumdur. Anamnezinde kanser öyküsü olan kişideki romatolojik şikayetler lokomotor sistemdeki primer tümörün rekürrensi, metastaz ya da geçmişteki tedavilerin bir komplikasyonu olarak karşımıza çıkabilir. Takipte artiküler ya da periartiküler yapının boyutunda hızlı artış gözlenmesi, düzensiz sınıra sahip olup etraf yapılara invazyon göstermesi, agresif periost reaksiyonu ve deri ülserasyonu varlığı maligniteyi çağrıştıran özelliklerdir. Uygulanan radyoterapi, çeşitli kemoterapötik ajanlar ve hematolojik kök hücre naklinin romatizmal etkileri bahsedilmeye değer konulardır. Tıbbi geçmişinde malignite açısından bir özellik belirtmeyen hastalarda ise kas-iskelet sistemindeki yeni gelişen bir lokal kanser, metastaz ya da paraneoplastik sendrom romatizmal hastalık şeklinde prezente olabilir. Romatolojik paraneoplastik sendromların başlıcaları karsinomatöz poliartrit, bağ dokusu hastalıkları benzeri durumlar, Jaccoud artropatisi, sekonder Raynaud fenomeni, vaskülit, palmar fasiit ve poliartrit, hipertrofik osteoartropati, remitting seronegatif simetrik sinovit ve pitting ödem, tümöre bağlı osteomalazi, refleks sempatik distrofi ve eozinofilik fasiittir. Unutulmaması gereken önemli konulardan biri, mevcut semptomların aslında halihazıda var olan ve önceden tanısı atlanmış malignite ile ilişkili bir romatizmal hastalıktan kaynaklanmış olabileceğidir. Mevcut bilgiler ve şüphecilik ile romatizmal yakınmaların altında malignitenin yatabileceğini bilmek, klinisyene gizli tümörü erken tanıma ve etkin tedavi imkanı tanıyabilecektir. Bu sebeple, 50 yaş üstü hastalarda hızlı ve şiddetli bir biçimde atipik belirtiler oluştuğunda primer romatolojik tanı koyulmadan önce malignite varlığı ekarte edilmelidir.

Anahtar Kelimeler: Kanser ve romatoloji, romatolojik paraneoplastik sendromlar, karsinomatöz poliartrit, kıkırdak ve kemik tümörleri, kemik metastazı